6 Ocak 2011 Perşembe

Castle




Sonunda diziler tatilden çıkıp yayınlanmaya başladı ve bunun ilk habercisi olarak benim favori dizilerimden biri olarak "Castle" kendini gösterdi efendim. Bu dizi başka bir dizi, öyle Dexter gibi sizi yerinize çivileyecek ya da Grey's Anatomy gibi sizi bazı bölümlerde salya sümük ağlatan
dizi değil (gerçi Castle izlerken hiç ağlamadım değil) ama; bir şekilde bir bakmışsınız kendinizi diziyi beğenip, bağımlısı olmuş şekilde buluyorsunuz (ikinci sezonda uzaylılarla ilgili bölüm yapıpta, Castle'ın bu olasılık üstünde gitmesi kalbimi kırdı yalnız bunu söyleyeyim). Dizinin baş olan Cinayet Masası'ndan Dedektif Kate Beckett (Stana Katic) ve cinayet romanı yazarı Richard Castle (Nathan Fillion - kendisini twitter'dan takip etmekte güzeldir.) arasındaki ilişkidir belki de dizi böyle izleten. Efendim dizinin konusuna gelmemiz gerekirse; New York'ta işlenmiş olan cinayetin aslında baş karakterimizin kitabındaki cinayetle aynı olduğunu farkedilir ve dedektifimizle yazarımız dava üzerinde beraber çalışmaya başlarlar ve bu ortaklık yazarın yeni yazacağı kitaplara araştırma yapma isteğiyle başka davalara taşınır, böylece şu anda 3üncü sezonunda olan dizimiz ortaya çıkar.

Eğer her izlediğim dizi tatilden çıktığında böyle sevinirsem buraya diziler hakkında daha çok yazı yazılacak demektir. Herneyse; bu diziyi mutlaka izleyin (en azından bir bölümünü); biz ailecek ana - baba - kardeş olarak izliyoruz, siz de izleyin. Her eve lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder